Konu Arşivi | "Fikri Sağlar"

Konular:

Fikri Sağlar MBB Başkanlığına aday adayı oldu

Tarih: 07 Aralık 2023 Yazan: editor

Eski Kültür ve Devlet Bakanı Fikri Sağlar, 31Mart 2024 yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı oldu.

Sağlar sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla aday adaylığını duyurdu. Sağların paylaşımı; “Değerli Mersinliler, huzur ve güven içinde çağdaş bir kentte yaşamak için, hizmete, mutluluğa ve barışa ulaşmak gerekir… Böyle bir kente sahip olmak adına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığımı koydum. Birlikte özgür, güzel ve refah içinde bir şehirde yaşamak hepimizin hakkı. Sizlere güveniyorum…”

thumbs_b_c_46311b0990d10efd33208537f112335c

Yorum (0)

Konular:

Sağlar, ”Eleştirilerim saptırıldı”

Tarih: 02 Ocak 2021 Yazan: editor

Kültür eski Bakanı, CHP eski Milletvekili ve Parti meclisi üyesi Fikri Sağlar “Eleştirilerim saptırıldı”. Dedi.

Türban ile ilgili eleştirilerinin herhangi bir inancı aşağılamaya ya da küçük düşürmeye yönelik olduğu iddialarına cevap veren  Sağlar yaptığı  açıklamada; “30.12.2020 tarihinde Halk TV’de katıldığım Sn. Şirin Payzın’ın programında bir bütünlük içerisinde açıkladığım düşüncelerimin, bir kara propaganda makinesine dönüşen AKP tarafından bağlamından kopartılarak ve çarpıtılarak sosyal medyada bir linç kampanyasına dönüştürülmeye çalışıldığını ibretle izliyorum.

18 yıldır iktidarda olan AKP’nin, ülkemizi ekonomik çöküşe sürüklemiş, demokrasiyi, adaleti, özgürlükleri, yurt-taşların can ve mal güvenliğini yok etmiş, 84 milyonun kaderini tek adamın insaf ve iradesine terk etmiş ve hiçbir soruna çare üretemeyen tükenmiş, rantçı ve baskıcı siyasetini ayakta tutabilmek için bu ucuz iftira, yalan ve karar-lama yöntemlerine başvurduğu artık halkımızca da bilinen ve kabul edilen bir gerçektir.

Hakkımdaki bu kara propagandaya ve saldırılara cevap verme ihtiyacı içerisinde değilim. Çünkü bu kara propaganda siyasetini üreten tükenmiş AKP’nin tam da bunu istediğini biliyorum. Bu durum dahi başlı başına ülkede demokrasinin, özgürlüklerin, adaletin, özellikle de düşünce hürriyetinin ne denli ayaklar altına alındığının, AKP’nin yerleştirmeye çalıştığı tekçi zihniyetin ve faşizan uygulamalarının vardığı noktayı gözler önüne sermektedir.

Türkiye halkına açıklama yapmak zorunda olanlar, demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik isteyen, uygar bir Türkiye’de barış ve kardeşlik içinde yaşama hasreti çeken, emeğin sömürülmediği, üretilen ve hakça bölüşülen insanca yaşanılan adil bir düzen isteyen, herkesin inanma ve inanmama özgürlüğünün teminatı olan laikliğin korunmasını isteyen, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini özümsemiş ben ve benim gibi milyonlarca yurttaşımız değildir. Bizlere açıklama yapmak ve hesap vermek zorunda olan, din üzerinden sürekli mağduriyet edebiyatı yapan, yurttaşların temiz dini inançlarını siyasal amaçları için sömüren, boğazına kadar yolsuzluğa batmış, anti-demokratik, baskıcı ve tekçi AKP zihniyetidir.

“Türban, irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır. Başörtüsü, yüzyıllar boyunca Anadolu’da bir gele-neksel giysidir. Bununla arasında çok büyük fark var. Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” şeklindeki ifadelerimin inançları gereği başını örtenlere yönelik olmadığı açıktır.

İfadelerimde net olarak görülebileceği gibi, türban ile başörtüsü arasındaki farkı ortaya koyuyor ve asıl olarak AKP’nin yargıyı militanlaştırmasını eleştiriyorum. Türban gibi simgeler, özellikle 19. yüzyıldan sonra emperyalizmin Ortadoğu’da nüfuz kurma amacıyla desteklediği ideolojik çevrelerce araçsallaştırılmıştır. İçki karşıtlığı, faiz karşıtlığı, yılbaşı kutlaması karşıtlığı gibi bazı sembolik araçlarla birlikte, türban da siyasal İslam ideolojisinin alametifarikalarından biridir.

Bu semboller 19. yüzyılda geleneksel imparatorlukları yıkmaya çalışan emperyalizmin bölücü faaliyetlerinin, 20. yüzyılda ise özellikle anti-komünist mücadelede Müslümanları piyade birliği olarak kullanmaya çalışan kapitalizmin nüfuz ve kontrol araçları olarak kullanılmıştır. Ayrıca bu semboller otoriter siyasal İslamcı yönetimler altında yaşayan toplumlardaki ayrıştırmanın, kutuplaşmanın ve ötekileştirmenin en önde gelen simgeleri olmuştur.

Türkiye’de türban, siyasal İslamcı ideolojinin dış destekle bir tarafta Milli Görüş, diğer tarafta FETÖ yapısı altında güçlenmeye başladığı 70’li yıllarda ortaya atılmıştır. Laik Cumhuriyet’in kurucu değerlerini aşındırmayı ve İslam’ı siyasete alet ederek gerici ve otoriter bir yönetim kurmayı hedefleyen kesimlerin “sözde özgürlük sembolü” haline gelen türban, ne Kur-an’da, ne de İslami gelenekte yeri olmayan bir ideolojik simgedir. İlahiyat profesörü Bahriye Üçok, Kuran-ı Kerim’de türbanın var olmadığını dile getirmiş, bundan rahatsız olan malum kesimler tarafından menfur bir bombalı saldırıda öldürülmüştür. Bugün de türban ile ilgili kullandığım ifadelerime iktidar çevrelerin-den gelen eleştiri ve hakaretler, aynı faşist ve baskıcı anlayışın ürünüdür ve şahsımı hedef göstermeye yöneliktir.

Bu çerçevede, türban ile ilgili eleştirilerim herhangi bir inancı aşağılamaya ya da küçük düşürmeye yönelik değil, türbanı kullanarak İslam dinini siyasal amaçlarına alet edenlere yöneliktir. Nitekim aynı programda başörtüsü ile ilgili yaptığım özgürlükçü değerlendirmelerim ortadadır. Tüm siyasal İslamcı yönetimlerde olduğu gibi, AKP de türban ve benzeri siyasal İslamcı simgelerle ilgili eleştirileri, sanki İslam dini eleştiriliyormuş gibi kamuoyuna yan-sıtmaya çalışarak, türban üzerinden toplumdaki kutuplaşmayı tırmandırmaktadır.

AKP, kendisiyle aynı düşünmeyen ve yaşamayan diğer tüm yaşam tarzlarını dışlamayı, ötekileştirmeyi, ayrıma tabi tutmayı, her türlü aşağılama ve hakareti yapmayı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularını ve kurucu değerlerini en aşağılık şekilde “eleştirmeyi” kendisine hak görürken, tamamen bir siyasal simge olduğu konusunda hiçbir şüphe bulunmayan türban hakkındaki düşüncelerime yönelik kara propaganda faaliyeti yürüterek, nasıl bir çifte standartla hareket ettiğini ve demokrasiyi zamanı geldiğinde inilecek tramvay olarak görmeye devam ettiğini bir kez daha dışa vurmuştur. Asıl tartışılması gereken, AKP’nin bu ikiyüzlü siyaseti ve demokrasiyi kullanarak, demokrasiyi yok etmeye çalışmasıdır. Kamuoyunun takdirine saygıyla sunarım”. Fikri Sağlar

pic0011

Yorum (0)

Konular: ,

Sağlar’dan Deniz’e destek

Tarih: 17 Mart 2019 Yazan: editor

CHP Mersin Eski Milletvekili Fikri Sağlar, Anamur’a gelerek CHP Anamur Belediye Başkan Adayı Durmuş Deniz’e destek verdi.

Sağlar, partisinin ilçe teşkilatında düzenlenen toplantıda partililere hitap etti.
Anamur’un muz üretimiyle öne çıktığını ve muzun ilçe için önemli bir ürün olduğunu ifade eden Sağlar, CHP Anamur Belediye Başkan Adayı Durmuş Deniz’in Ziraat Mühendisi olması nedeniyle desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Kazanmaktan daha önemlisinin yönetmek olduğunu ifade eden Sağlar, “1 Nisan’dan sonra işimiz daha zor. Yönelebileceğimize inancım da sonsuzdur. Çünkü gelecekle ilgili donanımlı, etkin ve yetkin bir ekibe sahibiz. Kuru kalabalık değiliz.” diye konuştu.
Anamur Belediyesi’ni kazanmanın sadece Anamur için değil, Türkiye’yi tek adam rejiminden kurtarmak adına da gerekli olduğunu vurgulayan Sağlar, şunları söyledi:
“Haftanın 4 günü Mersin’de, kalan günlerde de çağrıldığım diğer illere gidiyorum. Müthiş bir sıkıntı var. Bu sıkıntının iki sebebi var. Birincisi rejim değişmiş, hukuk yok. Hiç kimse adalete inanmıyor. Türkiye’de artık hak, hukuk ortadan kalkmış. Düşünün, bir adam iki şapkayla dolaşıyor. Bir şapkasıyla hepimize küfrediyor, cevap vermeye kalkarsanız öbür şapkasıyla ‘bana laf söyleyemezsiniz’ diyor. Diğer taraftan ekonomi çöktü. Bugün hangimiz hayatımızdan memnunuz? Esnafa ‘işler nasıl’ diye sorduğumuzda çok sıkıntılı olduğunu anlatıyor ama anlatırken de etrafını kolluyor kimse duymasın diye. İşte bu hale gelmiş ülkemiz. İşçi, emekli perişan. Nüfusunun dörtte birinin işsiz olduğu ortada. 2 milyon çiftçi kendisi açlıkla mücadele ediyor, 80 milyonu doyurması mümkün değil. Sebzeleri ithal ediyoruz, muzu ithal ediyoruz. Hala muz tüketiminin yarısı ithalatla karşılanıyor. Bu sıkıntıları gizlemek için patlıcanı bile terörist yaptılar. ”
Sağlır, muhaletefet olarak dik durmaları gerektiğini belirterek, “Rahmetli İnönü ‘Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır’ demiştir. Şimdi cesur olma zamanıdır. Gerçekten ülkeye sahip çıkma zamanıdır. Şimdi demokrasiyi, özgürlüğü, hakkı, hukuku oluşturma zamanıdır. Şimdi biz Anamur’da Durmuş Deniz’i seçersek, buradan başlarsak, tekrar Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’ne dönebiliriz” dedi.
Sağlar, daha sonra CHP Anamur İlçe Başkanı Turabi Yeşilçayır ve CHP Anamur Belediye Başkan Adayı Durmuş Deniz ile birlikte esnaf ziyaretleri yaptı.

16-mart-201900216-mart-201900316-mart-201900516-mart-201900716-mart-201902016-mart-2019037

Yorum (0)

Konular: ,

Sağlar’dan MUZBİR’e ziyaret

Tarih: 26 Ocak 2017 Yazan: editor3

26-ocak-201711015CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Anamur Muz Üreticileri Birliği’ni (MUZBİR) ziyaret etti.

Sağlar, CHP Anamur İlçe Başkanı Ayhan Güven ve partililerle birlikte geldiği MUZBİR’de Başkan Mehmet Güzel ile sohbet ederek, muz üreticilerinin sorunları hakkında bilgi aldı.

Üreticilerin son aylarda yaşanan doğal afetlerde büyük zararlar gördüğünü ifade eden Sağlar, talepleri mecliste gündeme getirdiklerini ve her türlü girişimi yaptıklarını, ancak hükümetin Mersin’i afet bölgesi ilan etmediğini söyledi.

MUZBİR Başkanı Mehmet Güzel de muz üreticilerinin özellikle maliyetin yüksekliğinden sıkıntı çektiğini ifade ederek, “Özellikle demir ve naylonda KDV’nin düşürülmesini istiyoruz. Ayrıca kredilerde faiz oranlarının düşürülmesini ve ödeme süresinin uzatılmasını istiyoruz. Biz destek gördükçe üretimi arttırıp ülkenin muz ihtiyacının tamamını üretmeye talibiz. Tüm siyasilerden üreticilere destek olmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Güzel, ziyaretin sonunda Sağlar’a Anamur muzu ikram etti.26-ocak-201711017

Yorum (0)

Konular:

Sağlar, “Yurttaşların maddi kayıpları karşılanmalı”

Tarih: 20 Aralık 2016 Yazan: editor3

20-aralik-20161003CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Mersin’de yaşanan doğal afet dolayısıyla çiftçinin büyük sıkıntı yaşadığını belirterek, hasar tespit çalışmalarının bir an önce yapılıp, yurttaşların maddi kayıplarının karşılanması gerektiğini söyledi.

Sağlar, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesinde; Mersin’de yaşanan doğal afete dikkat çekerek, “Seçim bölgem Mersin’de yaşanan fırtına sonrası başta tarım alanları olmak üzere birçok ev ve iş yerlerinde hasar meydana gelmiştir. Özellikle Anamur, Bozyazı, Aydıncık’ta ki sera ve bahçelerdeki maddi kayıplar âdete felakettir. Yılın belli ayılarında yaşandığı bilinen bu tip afetlerin zararlarını azaltmak adına bunca zaman önlem alınmaması üreticileri ve yurttaşlarımızı zora sokmaktadır” dedi.

SİGORTA BEDELİNİN ALTINDA ÖDEME YAPILIYOR

Ürünün sigorta yaptıranların da zararının karşılığını alamadığını anlatan Sağlar, tazminatların ödenme süresinin çok fazla uzun olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“Üstüne üstlük tarım ürünlerini sigortalatanlar hasar sonrası almaları gereken sigorta bedelini alamamaktadırlar. Çiftçinin mağduriyetini karşılayacak sigorta poliçelerindeki tutarın yerine çoğunlukla sigorta bedelinin altında ödeme yapılmaktadır. Tazminatların ödenme süreci fazlasıyla uzun ve sorunlu olduğu için çiftçiler, bir sonraki yıl için sigorta yaptırmayı tercih etmemektedir. Bütün bu zor durumlar Mersin, Antalya gibi bölgelerde tarım üretiminde rekolte düşüşüne neden olmaktadır.”

DEVLET KATKISI İVEDİLİKLE GERÇEKLEŞMELİ

Acil hasar tespitinin yapılması gerektiğini hatırlatan Sağlar, “Gıda, Tarım ve Hayvancılığa bağlı kurumlar tarafından acil hasar tespitinin yapılıp üreticilerimizin hasarları karşılanmalıdır. Zaten tarım ülkemizde bitmek üzereyken her sene aynı ihmalkarlığın yaşanması kabul edilemez. Ev ve iş yerlerindeki hasarların tespiti derhal yapılmalı ve gerekli devlet katkısı ivedilikle gerçekleştirilmelidir” dedi.

Sağlar, yaşanan olayın doğal afet kaynaklı olduğu belirteke, bölgenin doğal afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini de kaydetti.

Yorum (0)

Konular: ,

Sağlar: “CHP başkanlığa müsaade etmeyecek”

Tarih: 20 Kasım 2016 Yazan: editor3

19-kasim-2016006CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Anamur’a geldi.

Parti binasında İlçe Başkanı Ayhan Güven ve partililerle bir araya gelen Sağlar, gündemdeki konuları değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi:

“Bu darbe girişiminde insanları öldüren, yaralayan ülkenin kalbi TBMM’ye bomba atanların, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet’i yıkmaya çalışanların cezalandırılması gerekiyor. Bundan hiç kuşkumuz yok. Ama onları bu hale getirenlerin de ceza alması gerekiyor. FETÖ’cüler yakalansın, yargılansın tamam. Ama bir numaralı FETÖ’cüden başlanması lazım. Bu FETÖ’yü devletin içerisine kim soktu? Valileri, şimdi attıkları yargıçları, savcıları, öğretmenleri, iş adamlarına parayı kim verdi?

Bugün Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları kubul etmediğini ve mahkemeyi tanımadığını söylüyor. Ülkenin yönetimi fiilen değişmiştir. Çok değil bundan 40 yıl önce Deniz Gezmiş ve arkadaşları Anayasa’yı değiştirmeye teşebbüs etmek suçundan yargılandılar ve idam edildiler. Bu gençlerin ellerinde silah yoktu, fiili olarak yönetimi devirmemişlerdi. Ama şimdi ‘rejimi değiştirdim’ diyen birisi yargılanmıyor. Böyle adalet olmaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir konumda bırakılamaz.

Daha da ileriye gidiliyor bugün yapılan şu: beyefendilerin isteğine uygun bir Anayasa değişikliği yapılıp ‘Aman onu başkan yapalım’ deniliyor. Acaba partili mi olsun, partili olmasın mı, tam başkan mı olsun değerlendirmeleri yapılıyor. Partili başkan demek bir parti devleti kurmak demektir.

Parlamentoya sunmayıp yedek lastikleri MHP’ye gönderdikleri taslağa baktığımızda, Recep Tayyip Erdoğan partili Cumhurbaşkanı olacak, Başbakan ve bakanları kendisi atayacak. Bunları görüyorsunuz. Erdoğan, ülkenin tek hakimi olmak istiyor. Maliye, mülkiye ve ülkenin insanları benim elimde olsun diyor. Böyle bir anlayışla hiçbirimizin yaşaması mümkün değildir. Hele CHP gibi Kurtuluş Savaşı misyonunu taşıyan bir partinin buna müsaade etmesi hiç mümkün değildir. O nedenle bugün yapılmak istenen oyunu iyi görmeliyiz. Birbirimize daha çok kenetlenerek çalışmalıyız. Gerçekten insanlara dokunarak, insanların sorunlarını çözerek ve insanlara güven vererek, ‘CHP vardır, sizi kurtaracak’ anlayışını yerleştirerek, doğru şeyler söylemeliyiz.

Burada çok değerli partililerimiz var. Burada olmayanlarla birlikte hepimize çok önemli görevler düşmektedir. Cumhuriyet’in bize yüklediği bu görevleri yerine getirmeliyiz. Aksi takdirde Türkiye bir zaman sonra kan gölüne dönebilecek bir noktaya gelir. CHP’den başka Türkiye’ye güven verecek, geleceğini güven altına alabilecek başka bir parti yoktur. Bizim ana muhalefet olmamız değil, gücümüz, saygınlığımız, toplum içerisindeki etkinliğimiz önemlidir.

15 yıldır hala yüzde 49’u geçemediler. Hala yüzde 51, bu adamların ne yapmak istediklerini biliyor ve ona karşı direniyor. İşte biz CHP olarak bu yüzde 51’in yanında, önünde olmalıyız. Biz meydanlarda, sokaklarda bulunmalıyız. Sivil toplum örgütleri ile bir arada bulunmalıyız. Cumhuriyet için mücadele ettiğimizi göstermeliyiz.

Dolar yükseldikçe muz fiyatları düşer, muzda kullandığınız gübrenin fiyatı artar, akaryakıt fiyatı artar, elektrik fiyatı yükselir, ekmek fiyatları yükselir, emeklinin maaşı küçülür, açlık yoksulluk kaygısıyla karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye oraya doğru gidiyor. Avrupa Parlamentosu’na kafa tutup ‘sen kimsin’ diyor. Ama bizim ticaretimizin yüzde 60’ı AB ülkeleriyle. Avrupa Parlamentosu dönüp Rusya ve İran’a olduğu gibi bize ekonomik ambargo uygularsa ne yapacak? Rusya bize iki ay ambargo uyguladı, domates ne oldu, çilek ne oldu? Turist gelmedi. Ben de narenciye üretiyorum, 40 kuruşa sattık. Aydıncık’ta patlıcan 50 kuruşa satılıyor, Ankara’da biz 6 liraya alıyoruz. Bu ne iştir, kim kazanıyor? Üreticiyi kim koruyacak. İşte üreticiyi CHP koruyacaktır.

Önümüzdeki ilk seçimlerde hem yerelde hem genelde CHP’yi iktidar yapmak için çalışacağız. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Parti içerisinde şucu bucu olmaktan vazgeçiyoruz. Bu parti sığınacak tek liman haline gelmiştir ve o limanı daha da büyüteceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin tek koruyucu olarak yolumuza devam edeceğiz.”

Sağlar daha sonra sivil toplum örgütlerini ziyaret etti.19-kasim-2016007haberl0025haberl0015

Yorum (0)

Konular:

Sağlar, Cumhurbaşkanına Anamur?dan hodri meydan dedi.

Tarih: 07 Temmuz 2016 Yazan: editor

Fikri Sağlar Cumhurbaşkanını Suriyelilere vatandaşlık ve Akkuyu nükleer satrali için referanduma davet etti.

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi ve Mersin Milletvekili D. Fikri Sağlar, bayramlaşmak için geldiği Mersin?in Anamur ilçesinde Cumhurbaşkanına 2 konuda referandum yapılası için hodri meydan dedi.

Fikri Sağlar CHP Anamur ilçe binasında partililerle bayramlaşmanın ardından yaptığı konuşmada 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmesi ve Akkuyu nükleer santrali konusunda Cumhurbaşkanına seslendi. Sağlar, bir ülkenin yurttaşı olmanın koşulları olduğunu belirterek ? o ülkede belli bir sure oturulması, eğitimini alması, kültürüne uygunluk sınavından geçirilmesi gibi aşamalar gerekir. Yetmez İsviçre?de olduğu gibi yaşadığı kentte referandum yaparak o ilçe halkına sorar? dedi. Sağlar,   Kilis?in nüfusunun 123 bin. Kilis?te yaşayan Suriyeli sayısını da 130 bin olduğunu belirterek.  ?Düşünün ilk seçimde kilisin belediye başkanı, muhtarları seçimle gelecek yöneticileri artık Kilisli değil. 3 milyon insanı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması Türkiye?nin geleceğinde müthiş bir sorunla karşı karşıya kalması demektir. Har anlamada siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik aklınıza gelen her anlamda. Toplumsal patlama öbekleşme kümeleşmeler söz konusu olacaktır. Bizim aramızdaki adaptasyon farklı olacaktır. Bu insan hakları, benim gibi insan hakları, eşitlik özgürlük mücadelesi veren demokrasi adına bu güne kadar saçlarını ağartmış bir insan olarak bunu söylüyorum. 3 milyon insanı bilemediniz yarısını vatandaş olarak aldığınızda bile önünüzde müthiş bir sorunla karşı karşıya kalacaksınız. Bu sorun bizim sorunlarımız olmaktan çıkıp torunlarımızın sorunu ve torunlarımıza müthiş bir kavga içerisinde olan bir ülke bırakan ataları olacağız. Onun için ben buradan çağrıda bulunuyorum.

Varmısın referandum yapmaya.

İki konuda Cumhurbaşkanı?nı referanduma davet ediyorum Recep Tayyip Erdoğanı.

Bir mültecilerin vatandaş olması konusunda millete soralım. Korkmadan soralım. Senin de işine gelir. Çünkü aslında Recep Tayyip Erdoğan aslında niye istiyor bunları. Oy vermeleri için istiyor. Kendi başkanlık sistemini kurmak için istiyor. Hadi gel referandumda bu toplum bu ülke evet bizim nüfusumuz yeterli değil 78 milyonuz 85 milyon olmak istiyoruz desinler. Eğer bunu diyorlarsa sen zaten başkan olmuşsun bu memleket artık demokrasiden uzaklaşmış demektir.

2. hodri meydan. Akkuyu nükleer santralini Mersin ilindeki herkese soralım. Sinop?u da Sinop?takilere soralım. Akkuyu?yu istiyor musunuz istemiyor musunuz. Gelsin burada konuşsun bende konuşayım onun karşısında. Birlikte Akkuyu?nun Türkiye ye ve Mersin?e ne verdiğini, Türkiye ve Mersin?den ne alacağını birlikte tartışalım. Yetiyorsa bilgisi gelsin burada konuşalım.

Türkiye artık yaşanmaz hale doğru gidiyor. Parlamento en son bir yasa çıkardı. Acele gece sabahlara kadar çalıştırarak. Yargıtay ve Danıştay ile ilgili yasa.

Artık Türkiye?de bağımsız tarafsız mahkeme yok.

Artık Türkiye?de adil yargılama yok. Artık Türkiye?de Adaletin yerine gelmesi mümkün değil. Adaletin yerine gelmeyeceğini düşünen bir toplumda devlete saygı olur mu? Bu toplumda karşılıklı bir birlerine sevgi olur mu? Bu toplumda bir arada yaşama hevesi olur mu? Bu toplumda güçlü güçsüzü ezme anlayışının yanında onun karşısında hukuk vardır adalet vardır yargı vardır anlayışı yerleşik alır mı? Hukukun olmadığı adil yargılanmanın bulunmadığı bir yerde devlet yoktur. Orada aşiret bile yoktur. Aşiret reisinin de kendine göre bir adaleti vardır.

Türkiye Cumhuriyeti?nin bekası ancak Cumhuriyet Halk Partisinin yeter artık deyip sokaklara çıkmasıyla mümkün. Yeter artık deyip hesap soracağım demesiyle mümkün. Yeter artık deyip bu vahşeti yapanların üzerine gitmesiyle mümkündür.

Bir yılda 15 kez bomba patladı 290 sivil yurttaş ölmüş, 1520 yaralı var.

Türkiye?de şöyle bir gerçek var, Türkiye?de eylem yapmak isteyen terör örgütü ve ya her hangi bir ülkenin örgütü bizim istihbarat örgütleri göz yummadığı müddetçe eylem yapması mümkün değildir. Eğer bu bombalar patlıyorsa bilin ki bizim istihbarat örgütlerimiz güvenlik güçlerimizin işine geliyordur. Yoksa yakalarlar. Yapılan eylemlere müsaade edilmesinin altında yatan o eylemin onların da işine gelmesidir. Öyle olunca 15 bomba kimin için patlıyor. Bizler ölüyoruz korkuyoruz kafamızı dışarıya çıkaramıyoruz korkarak içimize kapanıyoruz. O halde bomba kimin işine yarıyor? CHP?in işine yarıyor mu? MHP?nin işine yarıyor mu? Kimin işine yarıyor? Recep Tayyip Erdoğan?ın işine yarıyor.

Her bomba patladıktan sonra her şehitten sonra elini tabuta koyup bize bir şey anlatmaya çalışıyor. Bizi itham ediyor. Bize hakaret ediyor. Kendi gücünü daha da arttırmaya çalışıyor. Ülkenin (2/3) üçte ikisi aç o kaçak sarayda oturuyor. Bunu ortadan kaldıracak dur diyecek demokrasiyi yeniden oluşturacak bir tek güç var Cumhuriyet Halk Partisi? dedi.

haberl0051haberl0041haberl0031haberl0023haberl0014

Yorum (0)

Konular:

Sağlar, ?Türkiye sallanıyor?

Tarih: 24 Ağustos 2015 Yazan: editor

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, ?kaosun sorumlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?dır?

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Mersin Milletvekili ve PM Üyesi Fikri Sağlar, Türkiye ağır bir kaosa sürüklendiğini bununda başrol oyuncusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan(RTE) olduğunu söyledi.

Sağlar, ?Durum vahim. İş çığırından çıktı. Türkiye Cumhuriyeti sallanıyor. Toplum gevşedi. Dağılıyor.? dedi.

?TÜRKİYE BÖYLE DEĞİLDİ?

?Bıçak kemiğe dayandı? diyen Sağlar, şu değerlendirmede bulundu: ?75 gün önce seçim oldu. Türkiye böyle değildi. İnsanların yarınından beklentisi vardı. Türkiye?nin demokratikleşeceği, kalıcı barışı sağlayacağı, insanca yaşamı kuracağı umudu vardı. Adaletin oluştuğu, hakların alındığı, vatandaşlığın tanındığı, eşitliğin kurulduğu bir ülke rüyası vardı. Kendini özgürce ifade edebileceği bir yaşam hayali vardı.

Yurttaşlar; Türk?le Kürt?ün, Alevi?yle Sünni?nin, farklı dil, din, yaş, mezhep, cinsiyet ve düşüncede olanların kucaklaştığı, toplumsal barışın gerçekleştiği, zenginleşmenin adil bir şekilde bölüşüldüğü bir yaşamı hedefliyordu. Hem de vahşi RTE hâkimiyetine rağmen. Gezi’yi yaşamıştı. Devlet şiddetini tatmıştı. Gençleri ölümünü görmüştü. Umudunu yitirmedi. Demokrasinin gücüne güvendi. Çünkü sandığa gidecek, oylarıyla hayal ettiği yeni bir dönemi başlatacaktı.?

?RTE, YAŞANAN KAOSUN SORUMLUSU?

Türkiye?nin yaşadığı kaosun tek sorumlusunun RTE olduğunu ileri süren Sağlar açıklamasında şunları söyledi: ? 43 günde 50?yi aşkın genç öldü. Kentlerde bombalar patlıyor. Araçlar yakılıyor. Köprüler uçuruluyor. Bir iç çatışma başladı. Sonu felaket olabilecek bir tehlike giderek büyüyor.

Bu gidişatın tek müsebbibi var. O da RTE. Saygısızca yurttaşın verdiği oyu yok saydı. Hakkı olmayan bir hükümeti 74 gün iş başında tuttu. Ve TBMM?yi tatile sokarak, halkın onay vermediği vesayetindeki hükümetle tek başına ülkeyi yönetti.

74 günde; terörü azdırdılar. Ülke kasasını boşalttılar. Usulsüzlük, hırsızlık dosyalarını sakladılar. Delilleri kararttılar. Kadroları doldurdular. Geleceğimize ipotek koydular ve yanaşmaları tıksırıncaya kadar doyurdular. Kısaca Türkiye?nin geleceğine taş koydular.

Ve son ana kadar hala hükmetmek istiyorlar. Ölenler umurlarında değil. Akan kan, ağlayan ana onlara bir şey ifade etmiyor.?

?HALKIN İRADESİNE SAYGISIZ?

Hükümeti kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu?na verilmemesini eleştiren Sağlar açıklamasına şöyle devam etti: ?Bakın, Anayasa?ya göre hükümeti kurma görevini ikinci olarak Kemal Kılıçdaroğlu?na vermesi gerekirdi. Vermiyor. Hukuka karşı hile yapıyor. Hak gasp ediyor. Demokrasiyi işletmiyor. Ülkeyi hükümetsiz bırakıyor. Bu durum herhalde, demokrasiye karşı nefreti ve parlamenter sisteme duyduğu kininin dışa vurumu olsa gerek. Bu davranış halkın iradesine saygısızlıktır. Ülkenin geleceğini karartmaktır. Çözüm yolu bellidir. TBMM acilen toplanarak Kaçak Saray darbesini önlemeli, Türkiye?ye yön vermelidir.?

haber00111

Yorum (0)

Konular:

Sağlar, ?Tek yol barış?

Tarih: 10 Ağustos 2015 Yazan: editor

CHP Mersin Milletvekili D. Fikri Sağlar son günlerde yaşanan olaylarla ilgili yaptığı değerlendirmede “Tek yol barış” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, son günlerde artan terör olayları nedeniyle Türkiye?nin büyük bir travma yaşadığını belirterek, ?Türkiye 2013 Nevrozu?ndaki açıklamalara dönmelidir. Karşılıklı çatışmasızlık haline geçiş, Türkiye?nin geleceğini aydınlatacaktır. Çare barış, tek yol barış? dedi.

GERÇEK FAİLLER BULUNAMADI

AKP ve MHP?nin ince hesaplar içinde olduğunu, vatandaşların ölümü pahasına da olsa tekrar seçime gidilmesini istediğini vurgulayan Sağlar, ?Seçim sonuçlarını beğenmeyen AKP ve MHP kendilerini daha güçlü çıkarmak adına, yurttaşların ölümü pahasına da olsa tekrar seçim istiyorlar. Hedeflerine ulaşmak için ülkeyi karanlığın içine atmaktan geri durmuyorlar. Gözünü kan bürüyen politikacılar, sıkıştıklarında devletin derin ilişkilerini harekete geçirebilirler. Mesela; Suruç?ta 32 gencimizi öldüren bombanın bu kadar kolay nasıl patlatıldığına dair henüz bir bilgi alamadık. Ceylanpınar?da ise, ?susturucu ile şehit edilen 2 polisimizin? gerçek faillerini bulamadık.35 yıldır PKK bu tip bir eylem yapmamış. Paris saldırısına benzeyen ?bu olay? ve ?Suruç Katliamı?, ülkeyi erken seçime götürmenin yolu olarak görülmüşse biliniz ki, bu kan gölünde hepimiz boğuluruz.? diye konuştu.

ÖLEN GENÇLERİMİZİ GÖMMEKTEN USANDIK

PKK?nın silah bırakmasını isteyen Sağlar, açıklamasına şöyle devam etti:

?PKK silahlı bir örgüttür. Ve hemen silah bırakmalıdır. Yıllardır kirli bir savaşın içinde.35 yılda 50 bin yurttaşımızı kaybettik. 500 milyar dolara yakın kaynak harcadık. Türküyle, Kürdüyle, Alevisi Sünni?siyle Türkiye?deki tüm insanlar akan kandan, ölen gençlerimizi gömmekten usandılar.

SADECE ANALAR DEĞİL KENTLER DE AĞLIYOR

TBMM de sorunu çözebilmenin yolu yerine AKP ve MHP, PKK ve diğer terör örgütlerini kışkırtıyor. Bu oyun çok tehlikeli bir oyundur. Bu oyunu kontrol etmek mümkün değildir. İstemeden çok kanlı bir vaziyet alır. Çarşamba günü terör, 12 kentte 24 saldırı yaparak yeni şehitlere neden oldu. Her gün kan akıyor. Bu kez sadece analar değil, kentler de hep birlikte ağlıyor. Toplumsal infialin sonu iç savaştır. Ülke büyük bir travma yaşıyor. Çare barış, tek yol barış. Son 3 yıldır ?barış süreci? adı altında yapılan çalışmalar kanın akmasını durdurmuştu. İnsanlar bu sürede gördü ki akan kanla siyaset yapılmıyor. Türkiye 2013 Nevrozu?ndaki açıklamalara dönmelidir. Karşılıklı çatışmasızlık haline geçiş, Türkiye?nin geleceğini aydınlatacaktır.?

haber0013

Yorum (0)

Konular:

Sağlar Anamur’da

Tarih: 09 Mayıs 2015 Yazan: editor

CHP Mersin Milletvekili adayı D. Fikri Sağlar seçim çalışmaları için geldiği Anamur’da ziyaretlerini sürdürüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili adayı D. Fikri Sağlar seçim çalışmaları için geldiği Anamur’da bir dizi ziyaretlerde bulundu.

Sağlar, önce parti binası giderek partililerle bir süre sohbet ettikten sonra, Ziraat Odasın, Şoförler Odası, Muz üreticileri Birliği (Muz-Bir), Anamur Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ve Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO) ‘yu ziyaret etti.

Ziraat Odası

Sağlar “çiftçinin sorunlarını çözmek boynumun borcu olarak görüyorum”

Oda başkanı Ahmet Şeref Gümüş’ün Türkiye Ziraat Odaları Birliği  genel kurulu için Ankara’da olduğunu belirten Başkan Yardımcısı Veli Savcı, oda hakkında bilgi verdi. Ziyaret anında telefonla odayı arayan Gümüş ile Sağar telefon görüşmesi yaptı. Sağlar öncelikle Ziraat odasının yeni yerinin hayırlı olmasını diledi. ziraat odalarının üvey evlat muamelesi gördüğünü belirterek “inşallah 7 Hazirandan sonra bu talihimiz değişir de ürettiğimizin karşılığını alan çiftçi konumuna geliriz” dedi. Kendisinin de çiftçi olduğunu hatırlatarak ” çiftçinin sorunlarını çözmek boynumun borcu olarak görüyorum” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çiftçiye destek olunacağını belirterek, “gençlerin çiftçilik yapması halinde 30 yaşına kadar sigorta primini devlet ödeyecek. Geliri asgari ücretin altına inmesi halinde aile sigortası devreye girecek. Bir yıl önceden ilan edilmiş fiyatlarla bazı ürünlerin satış garantisi yapılacak. İlan edilen fiyatın altında satışlardan doğacak farkı devlet ödeyecek. Kooperatifleşme desteklenecek. İlaç, Gübre ve diğer tohum gibi girdiler de ÖTV kaldırılacak KDV minimuma indirilecek. Zirai kredilerin faiz borçlarının % 80′nini silecek. Diğer kredileri de 5 yıl içinde ödenecek şekilde yeniden yapılandırılacak. En önemlisi de mazot 1,5 tl den satılacak” diye konuştu.

Muz üreticileri Birliği (Muz-Bir)

Muz-Bir ziyaretinde, birlik Başkanı Mehmet Güzel, birlik hakkında bilgi verdi. Güzel, CHP genel başkanının açıkladığı projeleri beğendiklerini belirterek,”bu gün her parti CHP’nin yakın projeler açıklar oldu. Birlik olarak bürokrasi engellerine takıldıklarını belirten Güzel, ziraat bankasında eleman yetersizliğinden 3 aydır 197 dosyanın beklediğini belirtti. Sağlar, kendini Anamurlu olarak gördüğünü ve siyasette var oluşunda Anamur’un katkılarını anlattı.  Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada Anamur’a her konuda destek olmaya devam edeceğini söyledi. “8 Hazirandan itibaren CHP’nin iktidar olması ve görev almam halinde tüm Mersinliler adına olduğu gibi Anamur’a pozitif ayrımcılık yaparak yetkilerimi kullanacağımı söylemek isterim” dedi. 16 yıldır siyasette olmamasına rağmen her fırsatta Anamur’a geldiğini ve Anamurluların sorunlarıyla ilgilenmeye çalıştığını belirtti. Sağlar, “öğrendiğim biriktirdiğim birikimimi sizler için kullanmak istiyorum. Şimdiki idealim, yeni gençlerin önünün açılabilmesi için doğru şeyler yapıp onlara örnek olmak. Bundan 30 sene önce bir genç olarak benden önce yapılamayanları yapmak için çıkmıştık, şimdi bildiklerimin daha iyisini yapacak olan insanların var olabilmesi için yola çıkıyorum” dedi.

Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO)

Torunoğlu, hoş geldiniz konuşmasından sonra, eski yıllarda Cumhur Başkanlığı yat yarışlarının Anamur ve Bozyazıyı ziyaret ettiklerini ancak son yıllarda Anamur’a uğramaz olduklarını belirterek, ” Yatçıların uğradığı Bozyazı limanı balıkçı barınağı ve kaçakçı gemilerinin park yeri oldu. Kıbrıs’a yat kaldırmak istiyoruz ancak Anamur iskelesi kullanılamaz durumda” dedi. Torunoğlu iskelenin yapılmasını ve gümrük kapısının açılması için destek beklediklerini de sözlerine ekledi.

Sağlar, kendisinden sora 5 tene Kültür Bakanı geldi 3 bakanın aynı hükumette 3′ü de Tarsuslu olduğunu sonrada mevcut iktidarın iki bakanı olduğunu belirterek, ” oransal anlamda benim dönemimdeki yapılan yatırımı hiç biri yapmadı. Anlayışımız şuydu Mersin genelinde tarım 1. planda ticaret lojistiğe dayalı. Orada kalmış. Hemen yanı başımızda Antalya tarımla birlikte iç içe turizmden müthiş para kazanıyor. Anamur’a yat limanı yaparak turizmden pay almak için Akdeniz de dolaşan 80 bin yatın 8 binini buraya çekmek gerekiyor. Bütün bunları yapmak için Anamur’a yerel siyasetçilerin sahip çıkması gerekiyor.

Sağlar, iktidar olmaları halinde bölgeye kurulmak istenen Nükleer santrali iptal edeceklerini, yapılmak istenen santralin üreteceği enerjinin interkollektif sistemdeki kayba eş değer olduğunu belirterek “kayıp engellense nükleer santralin üreteceği enerjiye eş değer enerji tasarrufu yapılmış olacak” dedi.

Fikri Sağların ziyaretler esnasında konuşulanları dikkatle dinledi ve notlar aldı. Sağlar,ın Anamur ve çevresinde ziyaretlere devam edeceği öğrenildi.

haber00110haber0029haber0038haber0049haber0056haber0066haber0075haber0085haber0095

Yorum (0)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Vatandaş: Sayın siyasi yöneticiler daha önce zenginleştirdiğin...
  • Vatandaş: İlçe İdare Şube Başkanları toplantısı yapıldı, başlığı altında 2022...
  • Adil Demir: Kalemine sağlık abi,zamanda yolculuk gibi!
  • Şeref Koz: Kutluyorum. Empatsiyle, farkındalık bilinciyle ve dayanışma...
  • Kenan ŞEN: Değerli öğretmenim yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum. Ben...
  • Kenan ŞEN: Ben Bozyazı da öğretmenlik yapan Emekli Öğretmen Ali ŞEN’in...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Katılım sağlayan iyi yüreklere teşekkürler
  • Seyda Afyoncu: Direnen kazanır.
  • Aziz Saydam: Hayırlı olsun, inşallah partimizi en iyi şekilde temsil edip...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Tebrikler