Cumhuriyet Halk Partisi Anamur ilçe Başkanı Arif Çakırcı “Anamur CHP’de kırgınlık yok, dayanışma var.

CHP İlçe Başkanı Arif Çakırcı’nın çağrısı ile Mersin İl Başkan Yardımcısı Turabi Yeşilçayır, Mersin Büyükşehir Belediyesi Anamur-Bozyazı Koordinatörü Erdal Karan, Belediye Başkan Adayı Durmuş Deniz, Parti üyeleri, Büyükşehir Belediye Personelinin katılımıyla; Yerel Seçimler öncesinde istişare toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantının açış konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı Arif Çakırcı, Mersin Büyükşehir Belediyesinin Anamur’da yaptığı hizmetlerden söz ederek; ” Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer, merkezi hükümetin tüm engellemelerine rağmen Mersin ve ilçelerine önemli hizmetler verdi, vermeye de devam ediyor. Bizlerin görevi yapılan hizmetleri en iyi şekilde halkımıza anlatmak. Önümüzdeki yerel seçimlerde Mersin ve Anamur başta olmak üzere tüm ilçeleri alacağımıza önce biz inanmalıyız” dedi.

Daha sonra söz alan CHP İl Başkan Yardımcısı Turabi Yeşilçayır; “İlçe Başkanı Çakırcı’nın konuşmasına katıldığını belirterek, önce parti içinde tüm partilere örnek olacak şekilde birlik ve beraberliğin sağlanmasının kaçınılmaz olduğunu kaydederek, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer, göreve geldiğinden bu yana, çağdaş belediyeciliğin bir gereği olarak, mali ve idari saydamlık, hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde çalışan, doğru bir ekiple yol yürüyor. Tüm projeleri bire bir takip ediyor, sorumluluk verdiği çalışma arkadaşları ile toplantılar yaparak bilgi alıyor. Mersin gibi önemli bir kenti büyük bir özveri ile yöneten çok başarılı bir başkanımız var. Bizler de sorumluluğumuzun farkındalığı ile hareket etmek zorundayız. Anamur’un aldığı hizmetleri ve hal Kompleksinin neden geç başladığını da vatandaşlara anlatmalıyız. 31 Martta yapılacak olan yerel seçimleri öncesinde sen-ben değil, biz düşüncesi ile çalışarak seçimlerden zaferle çıkmalıyız ” diye konuştu.

Konuşmasında birlik beraberlik mesajı veren Mersin Büyükşehir Belediyesi Anamur-Bozyazı Koordinatörü Erdal Karan ise, tüm gönül kırgınlıklarını geride bırakarak, yerel seçimlere odaklanılması gerektiğine vurgu yaptı.

Karan; “Mersin Büyükşehir Belediyesini ve Anamur başta olmak üzere seçimleri nasıl kazanırız buna odaklanmalıyız. Toplantılarımızın konusu bu olmalı. Eksikliklerimizi kendi içimizde konuşarak telafi etmeliyiz, boş söylentilerle zaman kaybetmemeliyiz.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer’in Anamur’a verdiği önemi hepimiz biliyoruz. İlçemize gelen hizmetler öyle küçük hizmetler değil. Kırsal kesimdeki bağlantı yollarından, kent merkezindeki hizmetlere kadar, Tarımdan, Eğitime, Sağlıktan, Evde Bakıma, Refakatçi evine kadar toplumun her kesiminden vatandaşlara dokunan hizmetler veriliyor. Cumhuriyet Halk Partililer olarak bizlerin görevi Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerini halkımıza anlatarak, Vahap Seçer Başkanımıza ve Anamur Adayımız Durmuş Deniz’e oy istemektir. Yerel seçimlerde tek yumruk olacak, tıpkı Mersin Büyükşehirde olduğu gibi Anamur’u Sosyal Belediyecilik anlayışı ile tanıştıracak, Mersin ve İlçelerinde Seçimleri Kazanacağız!” dedi.

CHP Belediye Başkan Adayı Durmuş Deniz de tüm konuşmalara katıldığını ifade ederek,  “Bizler dayanışma içinde olursak, dış etkenler izleri yıldıramaz. Tüm çalışmalarımızda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer’e ve şahsıma destek istiyorum.

Tüm partililerimizin çalışmalarının da aynı doğrultuda olduğunu biliyorum. Mersin ve Anamur aynı siyasi görüşten belediye başkanları olması halinde çalışmaların da daha uyumlu olacağına inanıyorum. Gün birlik ve dayanışma günü. Biz birlikte birçok projeye imza atacağız. Seçimleri de çok çalışıp, gönüllere girecek Seçimleri kazanacağız. Buna inanıyorum, sizlerin de o inançla çalışmalarını istiyorum” dedi.

CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, TBMM’ye verdiği 3 yazılı soru önergesinin iade edilmesine tepki gösterdi.

Kuyucuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasanın 98 ve TBMM içtüzüğünün 99. maddeleri gereğince milletvekillerinin, hükümet üyelerine sorumlu oldukları alanlarda yazılı sorular sorarak, millet adına denetim yetkisi bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Fakat bu denetim yetkisi, AKP iktidarı döneminde tarafsız olması gereken TBMM Başkanlığı eliyle sürekli olarak engellenmekte ve muhalefetin iktidarı denetlemesinin önüne set çekilmektedir.

En son 19.04.2017 tarihinde Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle sormuş olduğum üç yazılı soru önergem, TBMM Başkanlığı’nın 09.05.2017 tarih ve 97497 sayılı yazısı ile tarafıma iade edilmiş ve düzeltilmesi istenmiştir.

Daha başkanlık sistemi hayata geçmeden, tarafsız olması gereken TBMM Başkanlığı’nca yapılan bu engellemelerin, başkanlık sistemi hayata geçtiği takdirde nasıl olacağının en somut göstergesidir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, parlamento başkanlık sistemine hazırlıklarına çok önceden başlamıştır.

Sorduğum ve TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman’ın tarafıma iade ettiği bazı yorum ve sorulardan örnekler vermem gerekirse;

Sayın Binali Yıldırım’a sormuş olduğum önergeden;

“Kamu İhale Kanununda yapılan değişikliklerin yolsuzluk ve usulsüzlüklerin kaynağı haline geldiği” yorumumun kaldırılması,

“Yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin artmasında Kamu İhale Kanununda yapılan değişikliklerin rolünün olup, olmadığına” ilişkin sorumun değiştirilmesi,

Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt ÇAVUŞOĞLU’na sormuş olduğum önergeden;

“İktidar mensuplarının yasal engel olmasına rağmen referandum sürecinde yurtdışı oylarını lehlerine devşirme çabaları ve bu yolda uyguladıkları yöntemler, diplomatik ilişkilerimizi bozduğu gibi, ekonomik ilişkilerimizi de olumsuz etkilemiştir” yorumumun kaldırılmasını,

“Yapılan oy devşirme girişimlerinin ülkemizin itibarını zedelediğini düşünüyor musunuz?” ve “Bu süreci yürütemediğiniz, bir dışişleri bakanına yakışmayan üslup ve dille hareket ettiğiniz ve bu nedenle birçok alanda ülkemize zarar verdiğiniz için istifa etmeyi düşünüyor musunuz?” sorularımın değiştirilmesi,

Son olarak da Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU’na, orman varlığımızdaki azalma nedeniyle vermiş olduğum yazılı soru önergesinde;

“Maden arama faaliyetleri, HES’ler ve benzeri projelere izin vererek yöre insanının, ormanların, tarım alanlarının ve doğal yaşamın dolayısı ile de ekosistemin bozulmasına neden olduğunuzu düşünüyor musunuz?”

“Çocuklarımıza; yeşili yağmalanmış, toprakları verimsizleşmiş, suları kirli, havası kirli, hayvanları yok olan, iklim koşulları bozulmuş bir ülke bırakmak sizi rahatsız etmiyor mu?” sorularımın değiştirilmesi istenmiştir.

Birçok muhalefet milletvekilinin denetim yetkisi ve dolayısıyla halkımızın hükümetin çalışmalarına ilişkin bilgi edinme hakkı,  içtüzüğe uygun olmadığı gerekçesi ile önce TBMM Başkanı tarafından iade edilerek, iade edilmeyenler ise ilgili bakanlarca yanıt verilmeyerek engellenmektedir.

Bu durumu kınadığımı belirtirken, siz değerli basın mensuplarının ve aracılığınızla halkımızın bilgi ve takdirlerine sunarım.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile AK Parti?li Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu arasındaki söylem tartışması?na Mersin teşkilatları da dahil oldu.

AK PARTİ?DEN TEPKİ

AK Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik, Kılıçdaroğlu?nun açıklamalarını ?utanç verici? olarak değerlendirirken, AK Parti Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Mehri Bilgen, ?Meydanlarda siyasi ahlak ve etikten bahsederken, kendi ahlak anlayışını ortaya dökmüştür? dedi. CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit ise ?45 erkek çocuğuna tecavüz edilmesi toplumda infial yaratacak çok vahim bir olaydı. Bugün sokağa çıkanlar, açıklama yapma telaşına düşenler o gün hiç seslerini çıkarmadı? diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik ?Birilerinin önüne yatmış? şeklindeki sözlerine tepki gösteren AK Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik, Kılıçdaroğlu?nun bu üslupsuzluğu ile Türk siyasetinde utançla hatırlanacağını belirterek, ?Kılıçdaroğlu’nun utanç verici açıklamaları, tarih sayfalarında sonsuza dek kara bir leke olarak kalacaktır? dedi.

Siyasetçinin üslubuyla topluma örnek olması gerektiğini ifade eden Ercik, şunları söyledi:

?Maalesef bir kadın bakan hakkında söylediği sözlerle Sayın Kılıçdaroğlu siyasetin seviyesini yere düşürmüştür, ahlakı yere düşürmüştür, edebi terk etmiştir, saygıyı, nezaketi, görgüyü hiçe saymıştır, ayaklar altına almıştır. Kadınların ahlaka, edebe, hukuka, nezakete sahip çıkan herkesin ve her kesimin, siyasi parti farkı gözetmeksizin bu çirkinlik karşısında tavır koyması lazım. Türk siyasetine yakışmayan bu çirkin yaklaşım ve seviyesiz üslup eminiz ki, en fazla da CHP?li vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Bu terbiyesizliğe her şeyden önce CHP’li kadınların tepki göstermesini bekliyor ve bu çirkinliği sadece Sayın Bakanımıza değil, tüm kadınlara yapılmış olarak görüyor, kendisini milletimizin vicdanına havale ediyorum.?

AK Parti Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Mehri Bilgen de TBMM çatısı altında tüm kadınları aşağılayan bir tavırla Kılıçdaroğlu?nun bir kadına hakaret ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:

?Kadına karşı cinsiyetçi ve karanlık zihniyetinin ürünü olan sözlerinden dolayı, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını bir kez daha şiddetle kınıyoruz. ‘Karar alma mekanizmalarında ve siyasette daha çok kadın olmalı’ iddiasında bulunanların, siyasetin tam da merkezinde yer alan bir kadına yönelik sözleri kendi riyakârlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Meydanlarda siyasi ahlak ve etikten bahsederken, kendi ahlak anlayışını ortaya dökmüştür. Başta CHP’li hemcinslerimiz olmak üzere, toplumun her kesiminden kadını bu çirkin ve asla kabul edilemez hadiseye tepki göstermeye davet ediyoruz. Biliyoruz ki bu toprakların kadınları maruz kaldıkları bu elem verici durumu hiçbir zaman unutmayacaktır. Bizler, milletin ferasetine ve vicdanına güveniyoruz. CHP Genel Başkanına; Sadece özür yetmez diyoruz. Ahlaksız sözlerinizin bedelini, hala karşılarına çıkacak yüzünüz varsa sağduyu sahibi bu millet, size demokratik bir şekilde ödetecektir.?

CHP?Lİ ÖZYİĞİT: ?AKP?LİLER SUÇ BASTIRMAYA ÇALIŞIYOR?

CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit ise AKP?lilerin ?Yavuz hırsız ev sahibini bastırır? misali suç bastırma telaşında olduğunu söyledi.

Özyiğit, şunları söyledi:

?Karaman’da 45 erkek çocuğuna tecavüz edilmesi toplumda infial yaratacak çok vahim bir olaydı. Ancak, yayın yasakları getirilerek üstü kapatılmaya çalışıldı. Bugün sokağa çıkanlar, açıklama yapma telaşına düşenler o gün hiç seslerini çıkarmadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun konuya ilişkin yaptığı büyük gaf, aynı gruplardan hiç tepki almadı. Hakkında verilen gensoru reddedilince tebrik etmek için sıraya girdiler. Sayın Ramazanoğlu, bu konunun üzerine kararlılıkla gidileceğini açıklamalı ve üzerine düşen görevi tam anlamıyla yaptığında tebrik etme sırasına girmeliydiniz. O zaman biz de sayın bakanı tebrik ederdik. Ama ne yazık ki Sema Ramazanoğlu, Ensar Vakfı?na yöneltilen tecavüz iddialarına, ?Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz? demeyi tercih etti. Sayın Genel Başkanımızın söylediği sözler kasıtlı olarak çarpıtıldı.?

Bugün kendisi ABD?de yolsuzlukla ortağı İran?da idamla yargılanan Rıza Sarraf’a dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in 17-25 Aralık operasyonlarında ?gerekirse önüne yatarım? diyerek ‘Önüne yatmak’ deyimini Türk siyaset literatürüne soktuğuna dikkat çeken Özyiğit, ?Sayın Genel Başkanımızın söylediği ifadelerin ?koruyup, kollamak? anlamında olduğunu AKP?liler herkesten çok daha iyi biliyor. Ancak, bugün ?yavuz hırsız ev sahibini bastırır? misali suç bastırma telaşına düştüler. Tüm Türkiye kamuoyu çok iyi bilir ki; Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, kadına değer, verir asla cinsiyetçi dil kullanmaz. Olayı bahane ederek Cumhuriyete ve onun değerlerine saldırmaya başladılar. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Ne Karaman?daki tecavüz olayının üstünü örtebileceksiniz ne de önüne yattığınız yolsuzlukları kapatabileceksiniz. Tarih önünde hepsinin hesabını vereceksiniz? diye konuştu.

CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Başbakan Yardımcısı Lütfü Elvan ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu?nun programına kamu personelinin katılması için talimat verildiğini söyledi.

Demokraside ve yasalarda böyle bir zorunluluk bulunmadığını vurgulayan Özyiğit, ?İktidarın yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğu yakın zamanda son bulacak ve halk gerekli dersi verecektir? dedi.

Özyiğit, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu?nun Mersin?de katılacağı toplu açılış programı öncesi kamuda çalışanlara programa katılma zorunluluğunun talimatla bildirildiğini öne sürerek, bu talimatın Orman Bölge Müdürlüğü?nün panosuna asıldığını kaydetti.

AKP?nin uzun zamandır taşıma yöntemle alanları doldurduğunu ifade eden Özyiğit, AKP?nin hükümet olma gücünü bir baskı aracı olarak kullandığını söyledi.

Özyiğit, hükümetin daha önce mitinglerde de uygulamaktan kaçınmadığı zorunlu katılım anlayışını, açılış ve çeşitli etkinliklerinde de sürdürdüğünü belirterek, ?Kamuda çalışan personelin hangi hallerde ne şekilde görevlendirileceği kanunlarla sabittir. Zorunlulukla, dayatmayla kalabalık yaratma çabası suni algı yönetiminden başka bir işe yaramayacaktır. Halk bunları unutmayacaktır. Kamu personelinin emirle etkinliklere katılması anlaşılır bir durum değildir. İktidarın yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğu yakın zamanda son bulacak ve halk gerekli dersi verecektir. Demokrasilerde bu türlü zorlamalara yer yoktur. Türkiye Cumhuriyetini, Hukuk devleti ilkesinden saptırmak isteyenler elbette hüsrana uğramaya mahkumdurlar? dedi.

Özyiğit?in basın kuruluşlarına gönderdiği fotoğrafta yer alan talimatta şunlar kaydediliyor:

?Başbakan Yardımcısı Sayın Lütfi Elvan ve Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu?nun 02 Nisan 2016 cumartesi günü saat 14.00?da Cumhuriyet Meydanı?nda düzenlenecek olan ve katılacağı temel atma ve sertifika törenine tüm personelimizin katılması zorunludur. Orman Bölge Müdürü?

CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bazı vali, MİT ve kamu görevlileri hakkında ?Terör örgütüne yardım etmek? iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Özyiğit, partililer ile birlikte geldiği Mersin adliyesi önünde yaptığı açıklamada, yoğunlaşan terör eylemlerinin derin bir üzüntüye neden olduğunu söyledi.

“Çözüm Süreci” adı altında, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emir ve talimatıyla, AKP hükümeti üyeleri ve bürokratlarınca terör örgütünün lideri ve üyeleri ile bir dizi görüşmeler yapıldığını öne süren Özyiğit, ?Buna karşın Genel Başkanımız ve Partimizin tüm kademelerince yapılan, sürecin parlamento temelinde yürütülmesi ve şeffaf olması uyarıları ise göz ardı edilmiştir? dedi.  Özyiğit, şunları kaydetti:

?Bu dönemde, terör örgütünün şehir yapılanmasını kuvvetlendirmesine ve örgütün şehir ve ilçe merkezlerine silah ve mühimmat depolamasına dönemin AKP hükümetinin Başbakanı, üyeleri ve bürokratlarınca göz yumulduğu, fırsat verildiği bilinmektedir. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilere, kaymakamlara ve güvenlik güçlerine müdahale etmemeleri konusunda talimat verdiklerini bizzat ikrar etmiştir.

Gelinen süreçte AKP hükümetinin bu yardımları sayesinde güçlenen terör örgütü yeniden silahlı ve bombalı eylemlerine başlamıştır.

Terörün bu denli yoğunlaşmasında terör örgütünün tahkimat yapmasına göz yuman ve bürokratlara bu konuda emir, talimat veren dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin AKP’li hükümet üyeleri ve bürokratlarının bu eylemleri “Terör Örgütüne Yardım ve Yataklık” suçunu oluşturmaktadır.    Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan, Efkan Ala, Hakan Fidan, Bazı il valileri, MİT ve ilgili kamu görevlileri hakkında “Terör Örgütüne Yardım ve Yataklık” suçundan suç duyurusunda bulunuyoruz.?

Özyiğit ve beraberindeki partililer, açıklamanın ardından adliye binasına girerek suç duyurusunda bulundu.

AK Parti teşkilatlarının CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?a hakaret ettiği iddiasıyla yaptığı suç duyuruları Mersin?de iki parti arasında gerilim yarattı.

CHP Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Ak Parti?de yeni modanın Kılıçdaroğlu?na dava açmak olduğunu belirterek, ?Ak Parti teşkilatlarında son moda Kemal Kılıçdaroğlu?na dava açmak oldu. Bunun adı düpe düz yalakalıktır. Ak Parti teşkilatları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?a şirin görünebilmek için Genel Başkanımızı hedef almışlardır. Genel Başkanımız demokratik hakkını kullanarak Cumhurbaşkanı?nın anti demokratik hareketlerini eleştirmektedir. Bu durum nedense Ak Parti teşkilatlarını rahatsız etmiştir? dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Partililerin eleştiriye tahammülü olmadığını da söyleyen Özyiğit, ?Eleştirilmekten neden korkuyorsunuz? Neden rahatsız oluyorsunuz? Bu ülkede kimse istediği gibi at koşturamaz. Biz muhalefet olarak yanlışı görmezden gelemeyiz. Eleştiri hakkımızı kullanıp, halkımıza gerçekleri göstermek zorundayız. Ancak Cumhurbaşkanı ve Ak Parti teşkilatları kendini eleştirenleri dava açarak sindirmeye korkutmaya çalışıyorlar. Yarattıkları korku imparatorluğunda karşı görüşlüleri eritmeye çalışıyorlar. Bu zihrniyet malesef Türkiye Cumhuriyeti?ne yakışmıyor? şeklinde konuştu.

KIRATLI?DAN CEVAP

Özyiğit?in sözlerine cevap veren AK Parti Mezitli İlçe Başkanı Ali Kıratlı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na kimsenin hakaret etmeye hakkı olmadığını belirterek, “Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör bozuntusu’ diyen birine biz de aynı dille mi cevap verseydik? Cumhurbaşkanı?na yapılan her hakareti kendimize yapılmış sayıyoruz. Bundan dolayı da suç duyurusunda bulunduk. CHP Genel Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz için bizi ‘yalakalık’ ile suçlayan CHP İl Başkanı, kendi genel başkanına açılan davayı eleştirirken ne yapıyor?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin kendilerini derinden yaraladığını vurgulayan Kıratlı, “Hakaret, demokratik bir hak değildir. Hiç kimse bunun aksini ispatlamaya kalkmasın. Sayın Özyiğit, Genel Başkanı’nın yaptığı hakareti savunurken, bizlere de hakaret etmekten geri kalmamıştır. Her zaman hatırlattığımız ’seviyeli siyaset’ söylemimizi buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. CHP Genel Başkanı’nın ve teşkilatlarının 1 Kasım seçim sonuçları sonrasında giderek hırçınlaşan söylemlerinin artık son bulmasını ve vatandaşlarımızın taktirine saygı duymalarını bekliyoruz” diye konuştu.

Mersin’de, AK Parti İl Başkanı İsmail Taşpınar ile birlikte bir grup partili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sarf ettiği sözlerden dolayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

Mersin Adliyesi’ne bir grup partili ve avukatıyla birlikte gelen Taşpınar, suç duyurusunda bulunmadan önce konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 16 Ocak’taki partisinin kongresinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanına, halkın Cumhurbaşkanına ağır hakaretlerde bulunduğunu belirten Taşpınar, “Sayın Kılıçdaroğlu, ağza alınmayacak sözler sarf etmiş, saygısızlık yapmıştır. Halkın oylarıyla seçilmiş olan Cumhurbaşkanımıza yapılmış hakaret aslında tüm milletimize yapılmıştır. Biz vatandaşlar olarak bunu doğru bulmuyoruz. Bundan dolayı Cumhurbaşkanımıza bu saygısızlığı yapan, kişilik haklarına, şahsiyetine ve ailesine ağza alınmayacak kelimelerle hakarette bulunan Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere buradayız. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na Sayın Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

Burada bulunanlarla birlikte dilekçelerini hazırladıklarını ve savcılığa vereceklerini ifade eden Taşpınar, şöyle devam etti:

“Yargının da halkın seçtiği cumhurbaşkanına bu hakaretleri yapan kişiye gerekli cezayı vereceğini ümit ediyoruz. Bundan sonra da bu şekilde kim halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanımıza veya seçilmişlere hakaret ederse, onların da yine yargı önünde takipçisi olacağız. Bugün Mersin’de yaklaşık 100 kişi ile birlikte dilekçelerimizi veriyoruz. Yine ilçelerde de aynı şekilde suç duyurusunda bulanacak arkadaşlarımız var. Bu konunun yakından takipçisi olacağız.” Taşpınar ve beraberindekiler, açıklamanın ardından Mersin Adliyesi’ne girerek Kılıçdaroğlu hakkında hazırladıkları dilekçeleri savcılığa verdiler.

CHP?nin 35. Mersin İl Kongresi?nde mevcut İl Başkanı Abdullah Özyiğit, rakibi Bora Yorulmaz?a 17 oy fark atarak yeniden başkan seçildi.

Mevcut İl Başkanı Abdullah Özyiğit ile eski il başkanlarından Bora Yorulmaz?ın başkanlık için yarıştığı kongrede, Yorulmaz?ın, Özyiğit?i, MHP?li Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişki kurmakla suçlaması üzerine, her iki adayın taraftarları arasında gerginlik yaşandı.

638 delegesi bulunan kongrenin Divan Başkanlığını Sakarya Milletvekili Engin Özkoç yaptı. Kongrede verilen bir önergeyle seçime çarşaf liste yerine blok listeyle gidilmesi delegelerin oy çokluğuyla kabul edildi.

İlk konuşmacı Özyiğit, Türkiye genelinde başarılı olduklarını, ancak bu başarıyı artırmak için yeniden il başkanlığına aday olduğunu belirterek, ?Sözüm söz, artık adaylıklar genel merkez koridorlarında, referansla değil, sizlerin iradesiyle taçlanacaktır. Genelde ve yerelde ön seçim olacaktır? diye konuştu.

Ardından kürsüye çıkan Bora Yorulmaz ise konuşmasında Özyiğit?i, MHP?li Mersin Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişki kurmakla da suçladı. Yorulmaz, ?CHP İl Başkanı?nın MHP belediyesi ile ticari ilişkisi olamaz, olmaması gerekir. Böyle bir ilişki varsa belediye başkanına karşı nasıl yürekli tavır koyup mücadele edeceksiniz? MHP?li Büyükşehir Belediye Başkanı yerel bir televizyon kanalında, ?Ben bir konuşursam CHP İl Başkanı o koltukta oturamaz? diyorsa, sen de aylardır buna sessiz kalıp bir cevap vermiyorsan, sen bu partiyi nasıl iktidara taşıyacaksın? Nasıl Büyükşehir?i alacaksın? Bunun hesabını, bunun cevabını ver? şeklinde konuştu.

Bunun üzerine salondan yuhalama sesleri yükselirken, Özyiğit?i destekleyen bazı partililer de kürsüye yürüyerek Yorulmaz?ın konuşmasını kesmeye çalıştı. Ortalık bir anda karışırken, her iki adayın taraftarları arasında gerginlik çıktı. Gerginlik, bazı partililerin araya girmesiyle önlenebildi.

Yorulmaz?a cevap veren Özyiğit, ?Ben Burhanettin Kocamaz’ın sözleri üzerine basın toplantısı düzenleyip, ‘Sayın Kocamaz böyle bir laf etmiş, niye etmiş bilmiyorum’ dedim. Beni buraya getiren CHP’nin onurlu delegeleridir, buradan da ancak onların onurlu oyları alır. Bunların dışında Bora Yorulmaz’a sesleniyorum, boynunuzun borcu var, attığınız iftirayı ispatlayamazsanız müfterisiniz? dedi.

Daha sonra yapılan seçimde 611 delegenin oyu geçerli sayıldı. Abdullah Özyiğit 314 oy alarak başkan seçilirken Bora Yorulmaz, 297 oy aldı.

CHP?de yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) açıklandı.

Partinin en yeni üyesi Mehmet Bekaroğlu Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı?na getirildi. Gazeteci Enis Berberoğlu da İletişim ve Medya ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu.

İŞTE CHP’NİN YENİ MYK’SI

1 -Tekin Bingöl PARTİ ÖRGÜTÜ, ÖRGÜT YÖNETİMLERİ ve YURTDIŞI ÖRGÜTLENMELER

2 -Haluk Koç İDARİ VE MALİ İŞLER

3- Bülent Tezcan HUKUK ve SEÇİM İŞLERİ

4 -Seyhan Erdoğdu PARTİ İÇİ EĞİTİM

5- Sezgin Tanrıkulu İNSAN HAKLARI

6- Enis Berberoğlu İLETİŞİM ve MEDYA İLE İLİŞKİLER

7- Mehmet Bekaroğlu TANITIM VE HALKLA İLİŞKİLER

8 -Veli Ağbaba YEREL YÖNETİMLER

9 -Yakup Akkaya MESLEK KURULUŞLARI, İŞÇİ SENDİKALARI ve DİĞER SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

10 -Faik Öztrak İŞVEREN SENDİKALARI ve KURULUŞLARI

11- Selin Sayek Böke EKONOMİ POLİTİKALARI

12 -Burhan Şenatalar SOSYAL POLİTİKALAR

13 -Şafak Pavey DOĞA HAKLARI

14 -Sencer Ayata AR- GE; BİLİM -YÖNETİM PLATFORMU

15- Ercan Karakaş KÜLTÜR ? SANAT PLATFORMU

16 -Gürsel Tekin GENEL SEKRETER

CHP?nin 18. Olağanüstü Kurultayı?nda Parti Meclisi (PM) seçimlerinin resmi olmayan sonuçlar belli oldu.

Resmi olmayan sonuçlara göre adayların aldığı oylar göre sıralama şöyle;

İhsan Özkes 665                Şafak Pavey 642                           Veli Ağbaba 619

Tuncay Özkan 605              Durdu Özbolat 588                    Tekin Bingöl 583

Haluk Koç 564                    Volkan Canalioğlu 555              Kadir Gökmen Öğüt 551

İlhan Cihaner 518                Ercan Karakaş 502                     Onursal Adıgüzel 497

İdris Yıldız 489                    Levent Gök 488                         Özgür Özel 482

Mehmet Ali Susam 475       Candan Yüceer 473                   Faik Öztrak 458

Bülent Tezcan 457               Şenal Sarıhan 450,                    Aytun Çıray 449

Fikri Sağlar 448                   Gülseren Onanç 445                 Zeynep Altıok 444

Zekeriya Temizel 440          Elif Uzunşimşek 439                Gül Çiftçi 429

Sena Kaleli 422                    Serpil Öztürk 422                     Engin Özkoç 417

Enis Berberoğlu 408            Gürkut Acar 407,                      Halit Toraman 406

Nihat Matkap 401                Yakup Akkaya 401                   Sezgin Tanrıkulu 400

Ahmet Ertuğrul 394              Gürsel Tekin 388                     Cemal Canpolat 382

Ümran Köksüz 382               Ekrem Kerem Oktay 379        Didem Gültekin 377

Alaattin Yüksel 374              Ezgi Akar 363                            Bülent Kuşoğlu 361

Rana Bozkurt 354                Aykut Erdoğdu 350                   Hüseyin Yaşar 348

Fevzi Gümüş 347                 Y. Öney Cankurtaran 346         İrfan Önal 343

Ali Özcan 334