www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.
Mersin Çevre ve Doğa Derneği yaptığı basın açıklamasıyla izlenen çevre politikalarını eleştirdi.
Mersin çevre ve doğa derneği (MERÇED)’in açıklaması şöyle;
“5 HAZİRAN DOĞANIN METALAŞTIRILMASINA VE ÇEVRE TAHRİBATLARINA KARŞI MÜCADELE GÜNÜDÜR.
Finike’de Doğanın korunması için Mermer ocaklarına karşı mücadele ederken öldürülen Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Ayşin Büyüknohutçuyu saygıyla anıyoruz ve olayı kınıyoruz. Bu olay yaşam hakkı mücadelesi yürüten bizleri mücadelemizden yıldıramayacaktır. Bizler bir ölürüz bin doğarız.
5 Haziran 1972 yılında Stockholm‘de toplanan “Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansının yıl dönümü olan tarihtir. Bu konferansta BM “temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğunu karar altına almıştır. 1970‘li yılların ikinci yarısından itibaren, konferansın önemine istinaden, bu konferansta alınan kararların bir anlamda çevre koruma alanında milat olması gerçeğinden hareketle, konferansın toplandığı tarih, DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ olarak ilan edilmiştir.
Dünyada uygulanan vahşi kapitalizm, plansız sanayileşme ve kalkınma programları, insanlara dayatılan aşırı tüketme alışkanlıkları, bütün varlıkları tüketme noktasına getirmiştir. Bu politikalar hava, su ve toprak kirlilikleri oluşturmanın yanında eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluğu, işsizliği, savaşları da beraberinde getirmiştir. Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşanacağı küresel iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıyadır. 2050 yılına kadar dünyanın 1- 2 derece ısınacağını bunun sonucunda aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşacak seller, kuraklık, türlerin yok oluşu, gıda kriziyle ortaya çıkacak olan açlık, iklim göçlerini yaratacak ve yaşamsal krizler yaşanacağını Bilim insanları açıklamışlardır.
Dünyada uygulanan bu politikalardan ülkemizde çok etkilenmiştir. Ranta dayalı ve emperyalizme bağımlılıkla belirlenen politikalar sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yer üstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmış durumdadır. Ülkemiz, dünyanın artık vazgeçtiği nükleer ve termik santrallerle, çimento fabrikalarıyla, demir-çelik fabrikalarıyla sözde gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmektedir. Sularımız HES projeleriyle ticarileştirilmektedir. Temel gıdamız olan Zeytinliklerimizi yok edecek torba yasalar hazırlanmıştır.
Kentimizde yapımı planlanan Akkuyu nükleer santrali,15 adet termik santral, iki adet çimento fabrikası, 30 adet HES, taş ocağı ve maden ocağı projeleriyle yaşam alanlarımız daha da kirletilecek, başta tarımımız ve turizmimiz çok büyük darbe alacak ve sağlığımız bozulacaktır.
Bizler Doğamızı ranta kurban eden politikaların karşında olacağız. Yaşanabilir bir Dünya, yaşanabilir bir Ülke için kararlı mücadelemiz devam edecektir. 5 Haziran Dünya Çevre Gününü “DOĞANIN METALAŞTIRILMASINA VE ÇEVRE TAHRİBATLARINA KARŞI MÜCADELE GÜNÜ olarak ilan ediyoruz. Yaşam hakkımızı gasp eden bu politikalara karşı kamuoyunu mücadele etmeye davet ediyoruz”.
MERSİN ÇEVRE VE DOĞA DERNEĞİ (MERÇED)